Avrupa Parlamentosu'nda Bulgaristan'ı temsil edecek milletvekilleri seçimleri sona erdi. Seçimlere Bulgaristan seçmenlerinin %30'unun katıldığı öğrenildi. 5 siyasi güçlerden 18 kişi, önümüzdeki iki yılda Bulgaristan'ı Avrupa Parlamentosu'nda temsil edecek.
Seçilen milletvekilleri arasında Bulgaristan'ın Avrupa Gelişimi İçin Vatandaşlar (GERB) hareketi temsilcisi Duşana Zdravkova yer alıyor. Bu seçimler, yeni bir siyasi güç olarak GERB hareketinin ilk katıldığı seçimlerdi. Dolayısıyla elde ettiği sonuç, reddedilmez bir başarı olarak nitelendirilebiliyor. Duşana Zdravkova, Bulgaristan Radyosu'na verdiği demeçte şunları söyledi: ''Benim için önemli olan tek bir şey var. yeniden çok az Bulgaristan vatandaşı sandık başına gitti. GERB hareketinin başkanı olarak seçim aktivitesinin daha yoğun olmasını istiyordum. Çünkü bu, Bulgaristanlıların AB'deki rolüdür. Aktif olmamız gerekiyor, bir bölümümüz değil, hepimiz kaderimiz konusunda karar vermemiz gerekiyor. Bu bağlamda daha iyi sonuçlar dilenebiliyordu. 2004 yılında AB'ye katılan ülkelerin seçim sonuçlarını bizimkilerle karşılaştırarak aktivitemizin, ortada olduğunu söyleyebilirim. Slovakya'da %16'lık, Polonya'daysa %20'lik seçim aktivitesi vardı.
Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP)'nin, Avrupa Parlamentosu'nda en çok sandalye kazanan üç siyasi partiden biri olmasına rağmen analizatörler ve politikacılar, seçmenlerin BSP paritsine güveninde ciddi düşüş olduğu konusunda hemfikir. Avrupa Sosyalistleri Platformu Partisi'nin aday listesi başında bulunan Kristiyan Vigenin, seçim sonuçlarını değerlendirirken şunları kaydetti:
''Bençe sonuçlar, seçmenlerin, BSP'ye ve iktidardaki koalisyona sinyal, işaret verdiğini gösteriyor. Bunun, olumsuz bir sinyal olduğu söylenemez. Çünkü iktidardaki koalisyona alternatif önerilmedi. Tam tersi, iktidardaki partiler, öyle ya da böyle sandalye sayısının yarısından fazlasını alacak. GERB hareketi, popülizm yüklü kampanyasına rağmen diğer seçenek olarak görülmedi. Bu seçimlerde, tam olarak kimin kazandığı zor söylenebiliyor. Ancak yenilgiye uğrayanların, geleneksel sağ partiler olduğu söylenebiliyor. Çünkü bu aşamada ne Demokratik Güçler Birliği (SDS)'nin, ne de Güçlü Bulgaristan İçin Demokratlar (DSB)'nin Avrupa Parlamentosu'nda temsilcisi olacağa benziyor. Şimdiye kadar ise onların üç temsilcisi vardı. Sağda ciddi yapılandırma olacağı bellidir''
Seçimleri sağ partilerin mağlubiyeti olarak nitelenen Hak ve Özgürlikler Hareketi (DPS)'den Çetin Kazak, şunları belirtti:
''Seçmenlerin, SDS ve DSB gibi partilerden uzaklaşması, güven kaybı olması, GERB partisinin önerdiği milliyetçilik esintili popülizm platformuna geçmesi gözlemleniyordu. Bulgaristan seçmenlerinin, bunun gibi fikirlere kapıldığı, Avrupa ilkelerinin ise, insan bilincindeki yerini bulmadığı bellidir. Bizim her zaman söylediğimiz bir şey var. DPS'nin iktidarı, Bulgaristan seçmeninin verdiği kadardır. DPS'nin, diğer partiler gibi seçmenlerin güvenini artık ikinci dönem için kaybetmediğinden memnuniyetimi saklayamıyorum. Erken seçim konusunda herhangi bir tahminde bulunamıyorum. BSP de, DPS de NDSV de, bu seçinlerde iyi sonuçlar elde edebildi. Bazı tahminler bile, 2. Simeon Ulusal Hareketi'nin Avrupa Parlamentosu'nda temsilcisi olmayacağı yönündeydi. Bu ama, doğru çıkmadı. Üçlü koalisyonun güçlü olduğunu ve süresini tamamlayacağını düşünüyorum. DPS, şimdi de gelecekte de Bulgaristan'ın milli çıkarlarını savunan bir partidir''
Avrupa Parlamentosu'nda milletvekilleri olacak siyasi güçler arasında milliyetçi ATAKA partisi de yer alıyor. Bulgaristan Radyosu için lideri Volen Siderov, şunları bildirdi:
''İç siyasi planda Halk Meclisi'nde temsil edilen siyasi güçler, geçen yılın aralık ayında yaptığımız öneriyi kabul etmelidir. Seçim yasasında oy kullanmanın zorunlu olması konusunda bir düzeltme önermiştik. Bunun, hepimiz bu pozisyonda kalmamız, bir parti olmamız anlamına gelmiyor. Sadece birleşmemiz, DPS'yi siyasi sahneden itmemiz, yerine koymamız gerkiyor. DPS'nin çok iktidarı var. Avrupa Parlamentosu'nda biz, Bulgaristan çıkarlarını somut hareketlerle savunacağız. Kozloduy atom santrali ünitelerinin kapatılması konusunda da Avrupa Komisyonu'na yazılı dilekçe sunduk, şimdi de gelişmeleri bekliyoruz''
SDS partisinden Dimitır Avramov ise, seçim sonuçlarını şu şekilde değerlendirdi: ''Maalesef, 90'lılarda Demokratik Güçler Birliği Partisi'ne oy veren merkez sağ görüşlü topluluğa yalan soylendi. SDS de, yalancı sağ partiler tarafından dibe sürüklendi. Son ana kadar, Avrupa Parlamentosu'nda temsilcimiz olup olmyacağını bilmiyoruz. Şu anki sonuçlara rağmen ama biz çalışmaya devam edeceğiz. Sağ partilerin birleşmesi konusunda her zaman umut var. SDS de bunun net sinyalini vermişti''
Sosyolog Andrey Rayçev, seçimlerle ilgili görüşlerini paylaşarak şunları söyledi: ''Olup bitenler konusunda iki yanılgı mevcuttur. Oysa iki olay yaşandı. Bir, azınlıklar, sayısı olduğu gibi oy kullandı, Bulgalar ise, normalden iki misli daha az. Ve iki, GERB çok oy kazanmadı, BSP az oy kazandı. İki yanıldı bunlar işte''
Yazı: Tatyana Obretenova
Türkçesi: Rayna İvanova